Kısmetin Kapalı Olduğu Nasıl Anlaşılır, Kısmet kapalı olmaz. İnsanlar, kısmetleri kapalı olarak doğmazlar. Yaratıcı hiçbir kulunun kısmetsiz dünyaya gözlerini açmasına izin vermez. Kısmetin kapalı olduğu sonradan oluşan bir durumdur.
İnsan kendisine düşen görevi yapmakla yükümlüdür.
İnsan kendisine düşen görevi yaparken, hayırlı bir sonuç almak için diliyle ve kalbiyle dua da eder. Hedefine doğru yürürken eksik adım atmamaya gayret eder. İşini usulüne uygun yapar. Merdivenleri bir bir çıkar. Basamak atlamaz. Gayret esnasında işin hakkını verir.
Sonuç alamadığında adımlarını tekrar gözden geçirir. Nerede hata yaptığını kavramaya çalışır. Hatası varsa düzeltir.
Kendisine düşen görevi hakkıyla yaptıktan sonra ise, gelen sonuca Allah için katlanır. Bu sonucun kendisi için hayırlı olduğuna inanır.
İnsan işini yaparken, geleceğe doğru programlı olarak yürürken, bir işi bitirip başka bir işe atılırken hep Allah’a güvenir ve dayanır. Kendisine düşen görevi eksiksiz yapar ve Allah’tan hayırlısını bekler.
Hiçbir sonuç için Allah’ı suçlamaz, kaderi tenkit etmez, ‘kısmetim kapalı’ demez.
Eğer kendisine düşen görevi yapmış ise, gelen sonucun hayırlı olduğuna kanaat eder ve hayırlı bir sonuç verdiği için Allah’a şükreder.
Üzerimizde büyü olup olmadığını araştırmamıza gerek yoktur.
Büyü ve cin meselesine kafayı takıp durmak hastalıktan başka bir şey değildir.
Bize zarardan başka bir getirisi de olmaz.
Tevhid inancımızla inandığımız, ibadetlerimizle yöneldiğimiz Allah, bizi her türlü şerli mahlûkların şerlerinden korur.
Buna inanmalıyız.
Biz, bize düşen ibadet görevimizi aksatmamaya gayret edelim.
İbadetlerimizin içinde veya dışında, korktuğumuz ve meselâ bilhassa büyü ve cin meselelerinden Allah’a sığınma ihtiyacı hissettiğimiz zamanlarda Âyete’l-Kürsi, Kul Euzü Birabbilfelak ve Kul Euzü Birabbinnas gibi âyet ve sûreleri de sıkça okumamızda yarar vardır.
Peygamber Efendimiz (asm) bilhassa bu iki sûre indikten sonra Allah’a sığınmak için hep bu sûreleri okur ve bu sûreleri okumamızı tavsiye ederdi.