Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Kur’an-ı Kerim içerisinde yer alan 56. Sure olarak geçer. Toplamda 96 ayetten oluşan Vakıa Suresi, Mekki sınıfında yer almaktadır. İsmini, ilk ayetinde bulunan “elvâkı’a” kelimesinden almaktadır. Bu kelimenin anlamı da “mutlaka gerçekleşecek olay” olarak geçmektedir.

Vakıa Suresinin Mekke’de indirildiğine inanılmaktadır. İçinde kıyamet günü olacaklardan, cennete gideceklerden bahsedilmektedir. Cennetin nimetleriyle ilgili kapsamlı bilgiler verilmektedir.

Aynı şekilde cehenneme gideceklerin durumundan da bahsedilmektedir. Nübüvvetin beşinci veyahut altıncı yılında nazil olduğu düşünülmektedir. Ana konusu ölüm olan Vakıa Suresi, ölümden sonraki yaşamı da kapsamaktadır.

Peki, sizler Vakıa Suresi nedir, neden okunur biliyor musunuz? Bu konu hakkında bilgi sahibi değilseniz yazımızı okuyabilirsiniz. Çünkü yazımız içerisinde Vakıa Suresi hakkında bilinmesi gerekenlere yer verdik. Sizler de bu bilgileri okuyarak daha önce duymadığınız detayları öğrenebilirsiniz. Gelin, Vakıa Suresi faziletleri ve sırları nelerdir beraber gözden geçirelim.

Vakıa Suresi Nedir?

Birçok kişinin sürekli olarak okumaya gayret ettiği Vakıa Suresi, içerisinde önemli mesajlar barındırmaktadır. İki bölüm haline ele alınan sure, ölümden sonraki hayatı konu edinmektedir. İnsanların inançlarının ve davranışlarının karşılığından söz edilmektedir.

Detaylandırmak gerekirse Vakıa Suresi içerisinde kıyametin kopuşu vurgulanmaktadır. Hatta Vakıa Suresi ile aynı senede inen surelerde olduğu gibi kıyametten söz edilir. İnsanların şiddetli bir sarsıntı hissedecekleri, dağların toz haline geleceği anlatılmaktadır.

İnsanların da üç gruba ayrılacağı söylenmektedir. İnkârcılara yöneltilecek sorulara da yer verilmiştir. Birinci bölümde Peygamber Efendimizin (S.A.V.) sahip olduğu şan ve azametten de söz edilmektedir.

Vakıa Suresi ikinci bölümde de yıldızların yörüngelerine yemin edilmiştir. Bilen kişiler için büyük bir yemin olduğu da belirtilmiştir. İnanmayan kişilerin ölümden sonraki hallerinden bahsedilmiştir.

Ayrıca Allah’a yakın olanların ebedi hayatta mutlu olacağı geçer. Peygamberimize Rabbinin ismini ve şanını yüceltmesi emredilen ayetle son bulmaktadır.

Genel olarak ahirete iman konusunu barındıran bir suredir. Kişilere davranışları konusunda önemli bir uyarıcıdır. Düşündürücü ifadelere yer verilmektedir.

Dünya hayatının hem çekici hem de itici olan yanlarından bahsedilmiştir. Kişilerin bedensel ve psikolojik hayatını nasıl etkilediği anlatılmaktadır. Bundan ötürü Vakıa Suresi süresinin zaman zaman okunuyor olması önemlidir.

Kişinin maneviyata yönelişini arttırmaktadır. Yani kişinin maneviyattan uzaklaşmasına engel olmaktadır. Nefis için bir çeşit koruma kalkanı görevini görmektedir.

Ahiret hakkında bilgi veren surelerden birincisi olarak geçtiği bilinmektedir. Vakıa Suresi içerisinde kıyamet gününün gerçekleşeceği anlatılmaktadır. Peygamber Efendimizin erken yaşta saçlarına akların düşmesine neden olan bir suredir. Kişiye hem bu dünyada hem de ahirette yardımcı olacak bir suredir.

Oldukça tesirli olmasının yanı sıra ayrıntılarına dikkat edilmesi gerekir. İnsanlar için önemli mesajlar bulunmaktadır. Bir rivayete göre de Hz. Ebubekir (R.A.) Peygamber efendimize saçlarına neden ak düştüğünü sormuştur. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle cevap vermiştir.

“Beni Hûd, Vâkıa, Mürselât, Amme yetesâelûn ve İze’ş-şemsü küvvirat sûreleri ihtiyarlatmıştır.“

Vakıa Suresi Neden Okunur?

Birçok kişi Vakıa Suresi ne için okunur sorusunu sormaktadır. Bu surenin neden okunduğu, ne işe yaradığı merak edilmektedir. Sizler de bu soruyu araştırdığınız zaman pek çok bilgi ile karşı karşıya gelmeniz mümkündür. Pek çok bilgiye yer verildiği bilinmektedir.

Genel olarak bahsetmek gerekirse de Vakıa Suresi dünyada bolluk ve bereket için okunmaktadır. Aynı zamanda hayatını kaybedenlerin arkasından da okunmaktadır. Vefat eden kişiler için okunduğu vakit, ıstıraplarının azalacağına inanılmaktadır. Peygamber Efendimiz de sabah namazlarında Vakıa Suresi suresini okurmuş. Bu şekilde pek çok rivayet sahih olarak geçmektedir.

İnsanlar fakirlikten kurtulmak ve zengin olmak için Vakıa Suresini okumaktadır. Bu sureyi sıklıkla okuyan kişilerin önünde maddi fırsatların geleceğine inanılmaktadır. Kişilerin yaşamlarında sorunlarla ve sıkıntılarla ilgilenmelerine gerek kalmamaktadır. Bundan ötürü sıklıkla Vakıa Suresinin okunması oldukça faydalı kabul edilmektedir.

Kişinin her sabah Vakıa Suresi okuması açık ve susuzluk çekmelerini engellemektedir. İnsan yaşamı için birçok açıdan faydası vardır. Hem maddi hem de manevi aydınlığa kavuşmanızı sağlar. Kişinin hanesinin bereketlenmesinde etkisi bulunur.

Bir kişi ölüm döşeğindeyken okunacak olan surelerden biri de Vakıa Suresi olarak geçer. Çünkü ölüm döşeğinde olan kişiye Vakıa Suresi okununca sorulacak olan suallerin kolaylaşacağına inanılmaktadır. Ölen kişiler için de okunurken daha birçok faydasının olduğundan söz edilir.

Kişilerin hayatında beladan ve şerden korunmasını sağlar. Sürekli olarak Vakıa Suresi okuyan kişinin her türlü kazadan korunacağı söylenir. Önemli bir sure olmasının yanı sıra etkisi de bir hayli fazladır. İnsanların kalplerinin ferahlamasını sağlar.

Genel olarak zenginlik suresi olan Vakıa Suresinin hem kadınlar hem erkekler okumalıdır. Aynı zamanda çocuklara da öğretilmesi gereken surelerden biridir. Rivayete göre, Abdullah bin Mes’ud ölüm döşeğindeyken bir olay yaşanmış. Yanındakiler çocuklarına hiç mal bırakmadıklarını söyleyip üzülmüşler.

Bu sözlerin üzerine kendileri de şöyle demişler.

“Çocuklarıma Vakıa Suresini bırakıyorum, Vakıa Suresini okuyan kişi asla fakirlik yüzü görmez.”

Yani insanoğlunun yaşamında önemli bir etkisinin olduğu bilinmektedir.

Vakıa Suresi Nasıl Okunur?

Vakıa Suresinin nasıl okunacağı dikkat edilmesi gereken konu başlıklarından biridir. Birçok kişi Vakıa Suresi faydalarından yararlanmak için doğru şekilde okumak istemektedir. Bu yüzden de önemli hususlar araştırılmaktadır.Genel bir bilgilendirme yapmak da mümkün.

Vakıa Suresi okurken Kur’an-ı Kerim okuma adabına uygun olarak okunmalıdır. Çünkü Vakıa Suresi Kuran içerisinden bir suredir. Buna uygun şekilde okunması şarttır. Bu yüzden de okuyacak olan kişilerin öncelikli olarak temizlenmiş olması beklenir.

Yani gusül abdestinin olması önemlidir. Temizlenmiş olan kişinin namaz abdesti alması da gerekir. En doğru şekilde okunan surenin faziletleri de yüksek olacaktır.

Vakıa Suresi okunurken doğru telaffuza da önem verilmelidir. Çünkü Arapça kelimeler birbirine çok yakındır. Kelimelerin yanlış telaffuz edilmiş olması, yanlış anlamların ortaya çıkmasına neden olur. Bu tarz yanlışlıkların yaşanmaması adına da daha dikkatli olmak gerekir.

Bunun için de isterseniz Vakıa Suresi suresinin okunuşunu dinleyebilirsiniz. Kelimelerin nasıl telaffuz edileceğini de bu şekilde öğrenirsiniz. Aynı şekilde ezberleme noktasında da sizlere kolaylık sağlayacağından emin olursunuz.

Vakıa Suresinin okunması sırasında mealinin de biliniyor olması şarttır. Çünkü okunan süreninin anlamını bilerek okumak daha faziletlidir. Allah’ın huzuruna çıkarken ne söylediğini bilmeniz gerekir. Yoksa sadece okumak için okumuş olursunuz.

Diğer yandan Kur’an-ı Kerim okurken, dua ederken samimiyet önemlidir. İçten ve samimi bir şekilde okunması için de Vakıa Suresi Türkçe anlamını okumak önemlidir. Hatta sizler Vakıa Suresini okumakta zorluk çekiyorsanız, o zaman Türkçe anlamını da okuyabilirsiniz.

Böylece doğru şekilde okuyana kadar Türkçe anlamını okumaya devam etmiş olursunuz. Zira Allah, insanların kalbini bilendir. “O, ol der ve olur.”

Vakıa Suresini ezbere okumak için de sürekli okuyarak ezberleyebilirsiniz. Bu noktada doğru şekilde ezberlediğinizden emin olmalısınız. Böylece ezberleme süreniz beklediğinizden çok daha kısa sürecektir. Sürekli olarak okuyup, süreleri ayetlere bölerek ezberleyin. Ezberlediğiniz ayetleri de sıklıkla tekrar edin. Bu sayede kısa süre içerisinde Vakıa Suresini de ezberlemiş olursunuz.

Vakıa Suresi Ne Zaman Okunur?

Vakıa Suresinin ne zaman okunması gerektiği ile ilgili birçok bilgi bulmanız mümkün. Çünkü Vakıa Suresi ile ilgili internet üzerinde en çok araştırılan konulardan biri de bu. İnsanlar, Vakıa Suresini okumak istediklerinde, ne zaman okumalarının daha doğru olacağını araştırıyorlar.

Genel olarak incelemek gerekirse bu sureyi okumamanız gereken bir zaman dilimi bulunmaz. Çünkü Kur’an-ı Kerimi istediğiniz zaman okuyabilirsiniz. Bu noktada özellikle Kur’an-ı Kerim’i sık sık okumanız önerilmektedir.

Kur’an-ı Kerim okumak istediğiniz zaman Kur’an okuma adabına uygun bir biçimde okuyabilirsiniz. Bu yüzden Vakıa Suresini de bu şartlara uyum sağladığınız zaman okumanız mümkündür.

Vakıa Suresini okumanın ne zaman daha faydalı olacağı düşüncesindeyseniz o zaman buna örnek olarak birçok seçeneğin öne çıkması mümkündür. Peygamber Efendimiz (S.A.V) Vakıa Suresinin akşam namazından sonra okunmasını önermiştir.

Aynı zamanda farz namazların ardından da okunması faydalıdır. Bunun haricinde kişi dua etmek istediği zaman da Vakıa Suresini okuyabilir. Bu sanılandan çok daha faydalı olacaktır.

Kişi zengin olmak istediği zaman Vakıa Suresi okumalıdır. Yaşanan yokluk halinde etkili olan surelerdendir. Bolluk ve bereket içerisinde olmak gibi artıları da bulunur. Bir yakınınız hayatını kaybettiği zaman ardından okuyabilirsiniz. Bu yüzden yaşayanlar için okunduğu gibi mezarlıkta da okunması mümkündür.

Etkili bir sure olmasından ötürü insanların sıklıkla okuması daha doğrudur. Vakıa Suresi hadislerinden birinde de,

“Her kim, Vakıa suresini her gece bir defa okumayı âdet haline getirirse, ömründe fakirlik görmez.” buyrulmaktadır.

Vakıa Suresi Faziletleri Nelerdir?

Pek çok kişi Vakıa Suresinin faziletleri hakkında bilgi almak istemektedir. Çünkü merak edilen konu başlıklarından biri de Vakıa Suresinin ne işe yaradığıdır.

Sizler de bu konuda bilgi sahibi olarak surenin faydalarını ve sırlarını öğrenebilirsiniz. Elbette bu noktada Vakıa suresinin özelliklerinden yola çıkmış olmanız da faydalı olacaktır. Bizler, sizin için öne çıkan faziletlerini de sıraladık.

• Kişi vakıa süresini okuduğu zaman dünya hayatında zenginlik görür. Rızkı artar ve yaşadığı yoksulluktan kurtulur. Helal rızkı artar.
• Vakıa Suresi etkili surelerden biridir. Kim bu sureyi inanarak okursa o kişi, Allah’ın varlığına şahadet etmiş sayılmaktadır. Aynı durum kıyametin ve Kur’an’ın varlığı için de geçerlidir.
• Bu sureyi her gün okuyan kişinin fakirlik ve açlık görmesi engellenir. Kişi helal rızık kazanırken bolluk ve bereket içerisinde yaşar.
• Vakıa Suresi eceli gelen kişiye okunduğu zaman o kişinin sorgusu daha kolay olur. Kişi imanlı bir şekilde kabre girer. Hatta ölen kişiye okunduğu zaman kabir azabının azaldığı bilinir.
• Bilindiği üzere Kur’an-ı Kerim bir şifa kaynağıdır. Bu yüzden Vakıa Suresinin de Allah’tan şifa istemek için okunması mümkündür. Maddi zenginlik istemek için doğru bir sureyken manevi huzurun bulunmasında etkisi vardır.
• Kişinin muradına ermesi, isteklerinin kabul olması noktasında önemli bir etkisi vardır. Vakıa duasını okuyarak dileğinizin kabul olması mümkündür.

Vakıa Suresi Arapça Okunuşu

Vakıa Suresinin Arapça okunuşu, sureyi okumak isteyenler tarafından araştırılıyor. Okunuşunu araştırarak sizler de Arapça halini okuyabilirsiniz.

Ancak bu noktada Vakıa Suresinin Arapça telaffuzuna dikkat etmeniz gerekir. Çünkü birçok İslam Âlimi, surelerin Arapça kelimeler üzerinden okunmasının daha doğru olduğunu söyler.

Sizler de okunuşları gözden geçirerek, daha doğru bir şekilde okumayı hedeflemelisiniz. Ezberlemeye çalışırken de okunuşlarını kullanmanız faydalı olacaktır.

Doğru bir biçimde telaffuz etmek içinse dilerseniz Vakıa Suresini sesli bir biçimde de dinleyebilirsiniz. Yazımız içerisinde Vakıa Suresinin okunuşuna yer verdik. Okuyabilir ve istediğiniz zaman okumak üzere not alabilirsiniz.

“Bismillahirrahmanirrahim

1. İżâ veka’ati-lvâki’a(tu)
2. Leyse livak’atihâ kâżibe(tun)
3. Ḣâfidatun râfi’a(tun)
4. İżâ rucceti-l-ardu raccâ(n)
5. Ve busseti-lcibâlu bessâ(n)
6. Fekânet hebâen munbeśśâ(n)
7. Ve kuntum ezvâcen śelâśe(ten)
8. Fe-ashâbu-lmeymeneti mâ ashâbu-lmeymene(ti)
9. Ve ashâbu-lmeş-emeti mâ ashâbu-lmeş-eme(ti)
10. Ve-ssâbikûne-ssâbikûn(e)
11. Ulâ-ike-lmukarrabûn(e)
12. Fî cennâti-nna’îm(i)
13. Śulletun mine-l-evvelîn(e)
14. Ve kalîlun mine-l-âḣirîn(e)
15. ‘Alâ sururin mevdûne(tin)
16. Mutteki-îne ‘aleyhâ mutekâbilîn(e)
17. Yatûfu ‘aleyhim vildânun muḣalledûn(e)
18. Bi-ekvâbin ve ebârîka vekesin min ma’în(in)
19. Lâ yusadde’ûne ‘anhâ velâ yunzifûn(e)
20. Ve fâkihetin mimmâ yeteḣayyerûn(e)
21. Ve lahmi tayrin mimmâ yeştehûn(e)
22. Ve hûrun ‘în(un)
23. Ke-emśâli-llului-lmeknûn(i)
24. Cezâen bimâ kânû ya’melûn(e)
25. Lâ yesme’ûne fîhâ laġven velâ teśîmâ(n)
26. İllâ kîlen selâmen selâmâ(n)
27. Ve ashâbu-lyemîni mâ ashâbu-lyemîn(i)
28. Fî sidrin maḣdûd(in)
29. Ve talhin mendûd(in)
30. Ve zillin memdûd(in)
31. Ve mâ-in meskûb(in)
32. Ve fâkihetin keśîra(tin)
33. Lâ maktû’atin velâ memnû’a(tin)
34. Ve furuşin merfû’a(tin)
35. İnnâ enşenâhunne inşâ-â(n)
36. Fece’alnâhunne ebkârâ(n)
37. ‘Uruben etrâbâ(n)
38. Li-ashâbi-lyemîn(i)
39. Śulletun mine-l-evvelîn(e)
40. Ve śulletun mine-l-âḣirîn(e)
41. Ve ashâbu-şşimâli mâ ashâbu-şşimâl(i)
42. Fî semûmin ve hamîm(in)
43. Ve zillin min yahmûm(in)
44. Lâ bâridin velâ kerîm(in)
45. İnnehum kânû kable żâlike mutrafîn(e)
46. Ve kânû yusirrûne ‘alâ-lhinśi-l’azîm(i)
47. Ve kânû yekûlûne e-iżâ mitnâ ve kunnâ turâben ve ’izâmen e-innâ lemeb’ûśûn(e)
48. Eve âbâunâ-l-evvelûn(e)
49. Kul inne-l-evvelîne vel-âḣirîn(e)
50. Lemecmû’ûne ilâ mîkâti yevmin ma’lûm(in)
51. Śumme innekum eyyuhâ-ddâllûne-lmukeżżibûn(e)
52. Leâkilûne min şecerin min zakkûm(in)
53. Femâli-ûne minhâ-lbutûn(e)
54. Feşâribûne ‘aleyhi mine-lhamîm(i)
55. Feşâribûne şurbe-lhîm(i)
56. Hâżâ nuzuluhum yevme-ddîn(i)
57. Nahnu ḣalaknâkum felevlâ tusaddikûn(e)
58. Eferaeytum mâ tumnûn(e)
59. E-entum taḣlukûnehu em nahnu-lḣâlikûn(e)
60. Nahnu kaddernâ beynekumu-lmevte vemâ nahnu bimesbûkîn(e)
61. ‘Alâ en nubeddile emśâlekum ve nunşi-ekum fî mâ lâ ta’lemûn(e)
62. Ve lekad ‘alimtumu-nneş-ete-l-ûlâ felevlâ teżekkerûn(e)
63. Eferaeytum mâ tahruśûn(e)
64. E-entum tezra’ûnehu em nahnu-zzâri’ûn(e)
65. Lev neşâu lece’alnâhu hutâmen fezaltum tefekkehûn(e)
66. İnnâ lemuġramûn(e)
67. Bel nahnu mahrûmûn(e)
68. Eferaeytumu-lmâe-lleżî teşrabûn(e)
69. E-entum enzeltumûhu mine-lmuzni em nahnu-lmunzilûn(e)
70. Lev neşâu ce’alnâhu ucâcen felevlâ teşkurûn(e)
71. Eferaeytumu-nnâra-lletî tûrûn(e)
72. E-entum enşetum şeceratehâ em nahnu-lmunşi-ûn(e)
73. Nahnu ce’alnâhâ teżkiraten ve metâ’an lilmukvîn(e)
74. Fesebbih bismi rabbike-l’azîm(i)
75. Felâ uksimu bimevâki’i-nnucûm(i)
76. Ve-innehu lekasemun lev ta’lemûne ‘azîm(un)
77. İnnehu lekur-ânun kerîm(un)
78. Fî kitâbin meknûn(in)
79. Lâ yemessuhu illâ-lmutahherûn(e)
80. Tenzîlun min rabbi-l’âlemîn(e)
81. Efebihâżâ-lhadîśi entum mudhinûn(e)
82. Ve tec’alûne rizkakum ennekum tukeżżibûn(e)
83. Felevlâ iżâ belaġati-lhulkûm(e)
84. Ve entum hîne-iżin tenzurûn(e)
85. Ve nahnu akrabu ileyhi minkum velâkin lâ tubsirûn(e)
86. Felevlâ in kuntum ġayra medînîn(e)
87. Terci’ûnehâ in kuntum sâdikîn(e)
88. Fe-emmâ in kâne mine-lmukarrabîn(e)
89. Feravhun ve rayhânun ve cennetu na’îm(in)
90. Ve emmâ in kâne min ashâbi-lyemîn(i)
91. Feselâmun leke min ashâbi-lyemîn(i)
92. Ve emmâ in kâne mine-lmukeżżibîne-ddâllîn(e)
93. Fenuzulun min hamîm(in)
94. Ve tasliyetu cahîm(in)
95. İnne hâżâ lehuve hakku-lyakîn(i)
96. Fesebbih bismi rabbike-l’azîm(i)”

Vakıa Suresi Türkçe Anlamı Nedir?

Vakıa Suresinin Türkçe anlamı araştırılan konu başlıklarından biri. İnsanlar bu surenin ne gibi anlamlarının olduğunu merak ediyorlar. Bu yüzden de Vakıa Suresi Türkçe meali okunuyor.

Kur’an okunurken mealini bilmek de oldukça önemli. Sizler, sureyi okurken anlamını da dikkate almalısınız. Hatta Arapça okunuşunu öğrenene dek Türkçe anlamını okuyabilirsiniz.

Kur’an-ı Kerim’de surelerin ezberlenebilmesi için bütünün ne anlattığı önemlidir. Bu yüzden surenin okunuşuna vakıf olmanızı sağlar. Konu bütünlüğünü bilerek, daha kolay bir biçimde ezberleyebilirsiniz.

Bizler, yazımız içerisinde Vakıa suresi Türkçe anlamına da yer verdik. Dilerseniz okuyup not alabilirsiniz.

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

1. O kaçınılmaz ve önlenemez kıyâmet koptuğu zaman;

2. Artık onun kopmasını yalanlayabilecek hiçbir kimse kalmayacaktır.

3. O, kimini alçaltır, kimini yüceltir.

4. Yer şiddetli bir sarsılışla sarsıldığı,

5. Dağlar parçalanıp darmadağın edildiği,

6. Uçuşan toz zerreleri hâline geldiği zaman…

7. Sizler de üç zümreye ayrılırsınız:

8. O “ashâb-ı meymene” ki, ne uğurlu ne mutlu insanlardır o “as­hâb-ı meymene!”

9. O “ashâb-ı meş’eme” ki, ne uğursuz ne bedbaht kimselerdir o “as­hâb-ı meş’eme!”

10. Üçüncü zümre “sâbikûn”; dünyada hayırlı işlerde öne geçen­lerdir ki, onlar âhirette mükâfatda da öne geçeceklerdir.

11. İşte bunlar “mukarrabûn”; Allah’a en yakın kullardır.

12. Nimetlerle dopdolu cennetlerde olacaklardır.

13. Onların çoğu öncekilerden,

14. Birazı da sonrakilerden!

15. Mücevherlerle işlenip süslenmiş ve yan yana dizilmiş tahtlar üzerine kurulurlar.

16. Orada birbirlerine muhabbetle bakarak karşılıklı otururlar.

17. Etraflarında hiç yaşlanmayan gençler hizmet için âdeta per­vâne olur;

18. Durmadan çağıldayan pınarlardan doldurulmuş testiler, ibrik­ler ve kadehlerle…

19. Bu şaraptan ötürü ne başları ağrır, ne de sarhoş olurlar.

20. Beğendikleri türlü türlü meyvelerle…

21. Canlarının çektiği kuş etleriyle…

22. Bir de iri gözlü güzel yüzlü hûriler;

23. Sedeflerinde saklı inciler gibi!

24. Dünyada yaptıkları güzel amellere bir mükâfat olarak.

25. Orada ne bir boş, mânasız laf işitirler, ne de günaha sokacak bir söz.

26. Sadece, “Selâm size ey cennetlikler, selâm!” sözünü duyar­lar.

27. O “ashâb-ı yemîn” ki, ne uğurlu ne mutlu insanlardır o “ashâ­b-ı yemin!”

28. Onlar dikensiz, dalbastı kirazlar,

29. Dolgun salkımlı muzlar,

30. Uzayıp yayılmış gölgeler,

31. Çağlayarak akan sular,

32. Bol bol meyveler arasında yaşarlar.

33. Ki o nimetler ne eksilip tükenir, ne de onlardan esirgenir.

34. Kabartılmış yüksek döşekler üzerine eşleriyle birlikte yasla­nırlar.

35. Şüphesiz biz cennet kadınlarını yepyeni bir yaratılışla yarat­tık.

36. Onları dâimî bâkireler kıldık.

37. Eşlerine karşı sevgi dolu, âşık ve hep aynı yaşta.

38. Bütün bunlar, “ashâb-ı yemîn” içindir.

39. Onların birçoğu öncekilerdendir;

40. Birçoğu da sonrakilerden!

41. O “ashâb-ı şimal” ki, ne uğursuz ne bedbaht kimselerdir o “ashâb-ı şimâl!”

42. Onlar, iliklere işleyen zehirli, kavurucu bir ateş ve son derece kaynar sular içindedirler.

43. Kapkara bir dumanın gölgesindedirler.

44. Bir gölge ki, ne serinlik verir, ne bir hayrı dokunur.

45. Çünkü onlar, dünyadayken hiçbir ahlâkî kaygı taşımadan nimet ve sefahat içinde şımarıyorlardı.

46. En büyük günahı işlemekte ısrar edip duruyorlardı.

47. Ve şöyle diyorlardı: “Sahi biz, ölüp de toprak olduktan ve kemik yığınına dönüştükten sonra mı, yani biz o halde iken mi yeni bir yaratılışla tekrar diriltileceğiz? Bu, olacak şey değil!”

48. “Gelip geçmiş atalarımız da mı?”

49. De ki: “Hem şu ana kadar yaşayıp gitmiş olanlar, hem de siz ve sizden sonra gelecekler;”

50. “Hepiniz bilinen bir günün buluşma vaktinde mutlaka bir araya toplanacaksınız!”

51. Sonra siz ey doğru yoldan sapanlar ve gerçeği yalanla­yan­lar!

52. O zakkûm ağacının meyvesinden mutlaka yiyeceksiniz.

53. Yiyecek ve karınlarınızı onunla tıka basa dolduracaksınız.

54. Üzerine de o kaynar sudan içeceksiniz.

55. Hem de susuzluk hastalığına yakalanmış develerin suya sal­dırışı gibi saldırarak içeceksiniz.

56. Onlara hesap gününde verilecek ziyâfet işte budur!

57. Sizi yoktan yaratan biziz. Böyle iken, hâlâ yeniden diriliş ger­çeğini tasdik etmeyecek misiniz?

58. Rahimlere akıttığınız meniyi hiç düşünmez misiniz?

59. Onu mükemmel bir insan olarak siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz?

60. Aranızda ölümü şaşmaz bir plan çerçevesinde takdir eden biziz. Engel olabilecek hiçbir güç yoktur sizi öldürmemize.

61. Öldürüp de, yerinize benzeriniz başka nesiller getirmemize ve bilmediğiniz bir âlemde ve şekilde sizi yeni bir yaratılışla ortaya çıkarmamıza.

62. Aslında siz ilk yaratılışın Allah’ın kudretiyle gerçekleştiğini pekâla biliyorsunuz. O halde bunun üzerinde düşünüp ikinci yaratalışın da mümkün ve kaçınılmaz olduğunu kabullenmeniz gerekmez mi?

63. Toprağa ektiğiniz tohumu hiç düşünmez misiniz?

64. Acaba o ekinleri yeşertip büyüten siz misiniz; yoksa onu yetiştiren biz miyiz?

65. Dileseydik hepsini daha olgunlaşmadan kurumuş çerçöp hâline getirirdik de şaşırıp kalırdınız:

66. “Eyvâh, emeklerimiz boşa gitti, çok zarara uğradık.”

67. “Bundan da öte, biz her türlü rızıktan büsbütün mahrum kaldık!” diye feryat ederdiniz.

68. İçtiğiniz suyu hiç düşünmez misiniz?

69. Onu bulutlardan siz mi indiriyorsunuz; yoksa onu indiren biz miyiz?

70. Dileseydik onu içilmesi mümkün olmayan tuzlu, acı bir su yapardık. Öyleyse şükretmeniz gerekmez mi?

71. Yakmakta olduğunuz ateşi hiç düşünmez misiniz?

72. Onun ağacını siz mi yaratıp yetiştiriyorsunuz; yoksa onu ya­ratan biz miyiz?

73. Biz onu hem cehennem ateşi için bir hatırlatma hem de çölde yaşayanlar, yolda bulunanlar, ayrıca ona ihtiyacı olanlar için vazgeçilmez bir nimet kıldık.

74. Öyleyse Yüce Rabbinin ismini tesbih et; O’nun her türlü kusurdan ve ortakları olmaktan çok yüce ve uzak olduğunu söyle!

75. Yıldızların düştüğü yerlere ve peyderpey inen Kur’an’ın her bir bölümüne yemin ederim.

76. Eğer bilirseniz bu gerçekten pek büyük bir yemindir,

77. Şüphesiz o, çok değerli, pek şerefli bir Kur’an’dır.

78. Onun aslı çok iyi korunmuş bir kitaptadır.

79. Tertemiz olanlardan başkası ona dokunamaz.

80. O, Âlemlerin Rabbi tarafından parça parça indirilmektedir.

81. Şimdi siz bu ilâhî kelâmı mı küçümsüyorsunuz?

82. Allah’ın size verdiği bu büyük nimete teşekkür edecek yerde onu yalanlıyorsunuz.

83. Hele can boğaza gelip dayandığında,

84. O vakit can çekişenin yanında bulunan sizler, elinizden bir şey gelmez, sadece çâresizlik içinde seyredersiniz.

85. Biz ona sizden daha yakınızdır, fakat siz göremezsiniz.

86. Eğer siz yeniden diriltilip hesâba çekilmeyecek, ceza görmeye­cekseniz;

87. Lutfen çıkmakta olan o canı geri çevirin; eğer iddianızda tu­tarlı ve doğru iseniz!

88. Eğer ölen kişi “mukarrebûn”dan; Allah’a yaklaştırılmış has kullardan ise,

89. Onu bekleyen sonsuz bir rahatlık ve mutluluk, güzel ve hoş kokulu rızıklar ve nimetlerle dolu cennetlerdir.

90. Eğer o, “ashâb-ı yemin”den; uğurlu ve mutlu kimselerden ise,

91. Melekler ona: “Selâm sana, ey ashâb-ı yeminden olan kişi!” derler.

92. Eğer o, Kur’an’ı ve Peygamber’i yalanlayanlardan, doğru yol­dan kaymış sapıklardan ise,

93. Onu da bekleyen kaynar sudan bir ziyâfettir.

94. Peşinden de kızgın alevli cehenneme atılacaktır.

95. İşte bu, hakkında en küçük şüphe bulunmayan en kesin ger­çeğin tâ kendisidir.

96. Öyleyse, Yüce Rabbinin ismini tesbih et; O’nun her türlü kusurdan ve ortakları olmaktan çok yüce ve uzak olduğunu söyle!”

Sık Sorulan Sorular

Bize Ulaşın

Vakıa Suresi yazımızı nasıl buldunuz? Diğer yazılarımıza  Dualar Kategorimizden erişebilirsiniz. Ayrıca bakım yaptırmak istediğinizde kendinize uygun gördüğünüz Bakım Formu’nu doldurduğunuzda bakımınız yapılır ve size geri dönülür. Bakımdan sonra ise, çıkan sonuca göre manevi anlamda yardım alabilir ve sorunlarınızdan kurtulabilirsiniz.

Metafiziksel tüm alanlarda, Astroloji, Tarot, Yıldızname gibi konular ve çeşitli büyüler hakkında sorularınıza cevap bulmak için Can Thor’a Whatsapp hattından ulaşabilirsiniz.

Astroloji ve Tarot Analizleri, Yıldızname Bakımı, Gideni Geri Getirme, Aşk Büyüsü gibi çeşitli büyüler hakkında da, alanında uzman ünlü Medyum- Metafizik Uzmanı Can Thor’a Whatsapp hattından ulaşabilirsiniz.

Medyum Can Thor sayesinde hayata ve yaşama dair tüm sorunlarınızı kökten bir şekilde çözeceğinizden emin olunuz. Yılların verdiği bilgi birikimi ve Tecrübesi ile gerekli yardımı en iyi şekilde alacaksınız. İnşallah.

Bu sayfamızdaki yazımız ilginizi çekmiş olmalı. Daha fazla bilgi edinmek için tıklayınız. DUALAR