Araplar’da ve Türkler’de Astronomi Arabistan’da 800 yıllarında yazılı kaynaklara geçti. Harunürreşit’in arzusu üzerine Ptolemaios’un eseri «El Macisti» yahut «Kitab-ül Mecist-i» adıyla Arapçaya çevrildi.
El-Me’mun’un emriyle 829 yılında Bağdat’ta büyük bir rasathane kuruldu. Bu rasathanede Ef-Sufi ile Ebu-l-Vefa gibi ünlü astronomi bilginleri incelemeler yapmışlardı. Türkler öteden bu güne astronomiyle uğraşmışlar, bu alanda incelemelerde bulunmuşlardı.
Araplar’da ve Türkler’de Astronomi Türkler’de Uluğ bay (1395-1449) zamanında en yüksek mertebesine erişti.
1420 yılında Semerkant’ta yaptırılan rasathanede «El Macisti» deki tüm yıldızlar tekrardan gözden geçirildi. Bu incelemeler sonunda hazırlanan cetveller 200 yıl kadar kullanılmıştır.
A v r u p a ‘ d a O r t a Ç a ğ A s t r o n o m i T a r i h i
Meşhur Alman astronomu Johannes Kepler, (1571-1630) Mars gezegeni üstünde çalışmalarda bulundu. Denemeleri sonunda, kendi adını taşıyan bazı hükümler ortaya koydu. Öte yandan, italya’da Galileo Galilei (1564-1642) Hollanda’da keşfedilen dürbünü gök gözlemlerinde kullandı. Astronomi sahasında en büyük adım dürbünün icat edilmesiyle atıldı.
- İsviçreli matematikçi ve astronom Leonhard Euler (1707-1783)
- Fransız matematikçisi ve astronomu Louis de Lagrange ( 1736-1813)
- Laplace (1749-1827) ; Alman matematikçisi ve astronomu Gauss ( 1777-1855)
- Fransız matematikçisi ve astronomu Poincare (1854-1912)
Bu gibi ciddi bilginler astronomi biliminin ilerlemesine yardım ettiler. Bu arada, 1846 yılında Neptün gazegeni Le Verrier ile Adams nedeni ile ayrı ayrı yapılan hesaplara dayanılarak keşfedildi. Yıldızlar astronomisinin kurucusu olarak Alman bilgini Herschell (1738-1822) gösterilebilir. Herschell araştırmaları sırasında 1781 ‘de Uranüs gezegenini keşfetti.