Mümin Suresi Kur’an-ı Kerim içerisinde yer alan 40. Suredir. Toplamda 85 ayetten oluşmaktadır. İsmini, 28. Ayette bulunan “Mümin” kelimesinden almaktadır. Mümin, inanan ve iman eden kimse anlamına gelmektedir.
Diğer bir ismi de Gafir Suresi olarak bilinir. İslam inanışına bağlı olarak 56. Ve 57. Ayetlerin Medine’de indirildiğine inanılmaktadır. Diğer ayetlerin de Mekke’de indirildiğine inanılır.
Mekki sınıfında yer alan Mümin Suresinde Nuh kavminde Allah’a iman eden kişilerin cennete gireceğinden bahsedilir. Aynı şekilde Allah’ı inkâr eden kişilerin cezalandırılacağından söz edilir. Firavunun yaptıklarından ve kıyamet gününden bilgiler yer alır.
Peki, sizler, Mümin Suresi nedir, neden okunur biliyor musunuz? Bilmiyorsanız Mümin Suresi ile ilgili öğrenmeniz gerekenleri yazımızda bulabilirsiniz.
Daha önce hiç duymadığınız detaylara yer verirken sizleri en doğru şekilde bilgilendiriyoruz. Haydi, gelin, Mümin Suresi faziletleri ve sırları nelerdir beraber gözden geçirelim.
“Dua, içimizdeki derin duyguları, dilekleri ve şükranları Allah’a iletmektir.”
Mümin Suresi Nedir?
Mekke döneminde nazil olan Mümin Suresinin, Firavunun ailesinden olan mümin bir kişiden bahsettiği için bu ismi almıştır. Mukatta harflerinden “ha mim” ile başlamaktadır. Aynı zamanda bu şekilde art arda devam eden yedi surenin birinci olarak geçmektedir.
Mümin suresinin üçünü ayetinde Allah’ı niteleyen iki kavram vardır. Bu kavramlardan yola çıkarak Tavl suresi olarak da adlandırılmaktadır.
“Dualarımız, kırık kalplerimizi onaran, kaybolan umutlarımıza ışık tutan sihirli sözlerdir.”
Mümin suresinin temelinde İslamiyet’e karşı direnmemek ve samimiyetle bağlanmak bulunur.
Surenin içerisinde insanlara bahşedilmiş olan imkânlardan ve nimetlerden söz edilir.
Hatta kişinin ahirette ne gibi iyilikler ve kötülüklerle karşı karşıya kalacağı gibi bilgilere yer verilir.
Kişinin yaşam tarzından, imanla küfür arasındaki mücadelenin nasıl olduğundan bahsedilmektedir.
İbret amacıyla anlatılanlar vardır. Mümin suresinin ilk üç ayetinde yüce Allah’ın mutlak kudret sahibi olduğu anlatılır.
Günahları bağışlayan, tövbeleri kabul eden, iyilere karşı ihsanda bulunan olduğu anlatılır. Tüm bu özelliklere sahip olan tek ilah olduğu aktarılır.
Ayrıca herkesin mutlak suretle Allah’ın huzuruna çıkıp hesap verileceği işlenmiştir. Mümin suresinde yer alan muhtevayı da iki ayrı bölüm olarak ele almak daha doğrudur.
Mümin suresinin birinci bölümünde Hz. Nuh’un kavminden bahsedilmiştir. Kavmin sonrasında gelen inkârcıların hem dünyadaki hem de ahiretteki akıbetinden söz edilmiştir.
Azap haberi veren ayetlerin yanı sıra İlahi rahmetten ve cennetten de bahsedilmiştir. Kâfirlerin, zalimlerin hesaba tutulacaklarına yer verilir. Aynı zamanda cennet anlatılmıştır.
“Dua, Rabbimizin rahmetini ve lütfunu talep etmenin yolu; O’na olan güvenimizi pekiştirmenin aracıdır.”
Hz. Musa’nın ve Firavunun mücadelelerine yer verilmiş olan Mümin Suresi, bir müminden bahsedilmektedir. Firavunun ailesinden olan ve imanını gizleyen bir mümin anlatılmaktadır. Hatta Firavun ve ailesinden diğer kişilerin kötü akıbetlerinin olduğunu bilinir.
Hatta Mümin Suresinin içerisinde Firavun ve ailesinin bahsedilir. Onların sabah akşam olmak üzere ateşte kalacakları şekilde cezalandırıldıkları anlatılır.
Mümin Suresinin ikinci bölümünde Peygamberlere ve onlara iman edenlere dünyada zaferler verileceği yer alır. Ebediyette mutlu olacaklarından ve zalimlere ise kötü bir mekân hazırlanacağından bahsedilir. Ebu Hüreyre’den rivayet edilenlere göre, Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuştur.
“Âyetü’l-kürsî ve Mü’min sûresinin ilk üç âyetini sabahleyin okuyan kimse akşama kadar, akşam okuyan kimse sabaha kadar korunmuş olur”
Mümin Suresi Neden Okunur?
Birçok kişi Mümin Suresi neden okunur tarzında sorular sormaktadır. Özellikle Mümin suresinin çokça okunmasının ne gibi faydalarının olacağı merak edilmektedir.
Bizler de bu konuda detaylı bir bilgi vermiş olmayı önemsiyoruz. Mümin Suresi, önemli bilgilere erişmeyi sağlayan bir suredir.
Kişi Mümin Suresi’ni okuduğu zaman Müslümanlarla ilgili pek çok bilgi öğrenir. Cennet ve cehennem kavramları hakkında bir fikri olur.
Hatta Mümin Suresini okuyan kişinin ibadet etmeyenlere karşı nasıl bir sonun hazırlandığını anlaması söz konusudur.
Tüm bu sebeplerden ötürü de kişinin Mümin suresini okumuş olması, Allah’a en doğru şekilde yönelmesini sağlar.
Mümkün suresinin insanoğlu için olan faydası da birden fazladır. Hadis-i Şerifte,
“Kim Mü’min sûresini okursa, ona salât (duâ) etmeyen ve onun için istiğfârda bulunmayan hiçbir nebî, sıddîk, şehîd ve mü’min rûhu kalmaz.”
buyrulmaktadır. Aynı zamanda Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuşlardır.
“Her kim Müminun Suresini okumaya devam ederse, ölüm anında melekler, o kimseye cennetlerle onu müjdeler.”
Bu hadis-i şeriflerden yola çıkarak Mümin Suresinin okunmasının ebediyet için büyük bir öneminin olduğunu söylemek mümkündür. Kişinin cennete girmesinde önemli bir etkisinin olduğundan söz edilir. Ayrıca Mümin Suresinin kişi için koruyucu bir kalkan olduğu da bilinir. Peygamber Efendimiz (S.A.V),
“Her kim sabahladığı zaman Mümin suresinin 1-3 ayetlerini ve Ayetül-Kürsi’yi okursa, akşama kadar bunların sayesinde korunur ve kim bunları akşamladığı zaman okursa, bunları sayesinde sabaha kadar (bütün müsibetlerden) korunur.”
buyurmuşlardır.
Pek çok kişi Mümin suresinin ayetlerini okuyarak başına gelecek türlü sorunlardan kurtulur. Kişinin sağlık problemlerinden kurtulmak için de bu sureyi okuması faydalıdır. Çünkü rivayete göre bir kişinin kalp, ciğer gibi rahatsızlıkları halinde tıbbi tedavi alırken Mümin suresini okuması gerekir.
Bu sayede Allah’ın izniyle hastalığına şifa olmaktadır. Kişi kötülüklerden korunmak için de Mümin Suresini okuyabilir. Ayrıca bereketin artması, haklı olunan davanın kazanılması için de okunmaktadır.
Mümin Suresi Nasıl Okunur?
Sevgili takipçim… Mümin Suresi nasıl okunur şeklinde çokça soru soruluyor. Birçok kişi Mümin Suresinin nasıl okunması gerektiği ile ilgili bilgileri önemsiyor. Bu aşamada öne çıkan pek çok detayın da olduğunu söylemek mümkün.
Detaylandırmak gerekirse de bir kişi Mümin Suresini okurken temizlendiğinden emin olmalıdır. Arınmış bir biçimde namaz abdestini almalıdır. Abdest aldıktan sonra Kur’an-ı Kerim adabına uygun bir biçimde okuması gerekir.
Bu sayede sure ve ayetlere karşı daha saygılı bir biçimde dua etme şansına sahip olur. Aynı zamanda daha sakin ortamların tercih edilmesi önerilir. Yine de bu konuda kesin bir sınırlama yoktur.
“Dua, kısmeti değil, kısmetin ne zaman geleceğini bilmeyi sağlar. Rabbimize güvenen bir kalp, her zaman huzurludur.”
Mümin Suresini okumak istediğinizde, Arapça okunuşunu okumak daha faziletlidir. Ancak okuyacağınız surenin Türkçe anlamını da biliyor olmanız gerekir.
Kelimeleri anlayarak okumak, dualarınızın karşılık bulmasını sağlar. Ancak hiçbir şey anlamadan okumanız çok doğru değildir.
Zaman zaman Türkçe mealini de okumanız faydalı olacaktır. Özellikle samimi ve içten bir şekilde ibadet etmek isteyenler için de bu oldukça önemli bir durumdur.
Kişi kalbinden geçenleri doğru bir şekilde ifade edebilmek adına daha dikkatli olmalıdır.
Mümin Suresi uzun bir suredir. Bu yüzden Mümin Suresini okumak istediğiniz belirli ayetleri de okuyabilirsiniz. Surenin faziletlerinden faydalanabilmeniz adına bazı sureleri ezberleyebilirsiniz. Sürekli bir şekilde tekrarlıyor oluşunuz çok daha faydalı olacaktır.
Okuma sırasında Arapça telaffuzunuza da dikkat etmenizde fayda vardır. Çünkü Mümin suresi Arapça okunuşunda kelimeler birbirine çok yakındır. Yanlış bir şekilde telaffuz ediyor olmanız, kelimenin yanlış anlamlara çıkmasına neden olur.
Bu da istenmeyen durumlardan biridir. Ayrıca Mümin Suresinin en doğru şekilde okunuyor olması, problemlerin yaşanmaması adına bu çok daha önemlidir.
“Kısmet, dua ile birleştiğinde mucizelere dönüşür. Dualarımız, hayatımızı olumlu yönde etkileyen sihirli sözcüklerdir.”
Mümin Suresi Ne Zaman Okunur?
Mümin Suresinin ne zaman okunması gerektiği ile ilgili pek çok soru çeşidi bulunuyor. İnsanlar bu konuyla ilgili bazı detayları merak ediyorlar. Mümin Suresi ne amaçla okunmalıdır şeklinde soru işaretleri karşınıza çıkıyor.
Öncelikli olarak bahsetmek gerekir ki kişi istediği zaman okuyabilir. Şu zaman dilimlerinde okuyamayacağınıza dair bir bilgi verilmemektedir.
Yalnızca Mümin Suresinin okunması sırasında kişinin gusül abdestinin olması gerekir. Kadınlar özel dönemlerinde Kur’an-ı Kerim içerisinden okumamalıdır.
Mümkün suresinin okunması için de birçok zaman dilimi söylemek mümkündür. Kişi psikolojik olarak kendini iyi hissetmediği dönemlerde Mümin Suresini okumalıdır.
Bunalıma girmiş olması, manevi açıdan boşlukta kalması halinde faydalarının görülmesi mümkündür. Yalnızca psikolojik açıdan değil sinir hastalığı ve sara hastalığı olan kişilerin de okuması faydalıdır.
Bu hastalıklarla mücadele içerisinde olan kişilerin kulaklarına mümkün suresinin okunması da etkili olacaktır. Kişi Allah’ın izniyle şifayla buluşacaktır.
Bir kişi yalancılardan korunmak ve bu konuda Allah’ın yardımını almak istiyorsa okuyabilir. Yolculuğa çıkmadan önce kişinin Mümin Suresini okuması da faydalıdır. Bu sayede kişinin yolculuğu selametle geçecektir.
Siz yan yana geleceğiniz bir kişinin size kötülük yapmasından korkuyorsanız o zaman Mümin Suresini okuyabilirsiniz. Mümin Suresinin ayetlerini okumak, kişinin korkularından arınmasını sağlar.
Başınızdaki belaları def etmek, huzura etmek için de okuyabilirsiniz. Muhammed Bin İbrahim, (r.a.) şöyle rivayet etmektedir:
“Resûlullah (s.a.v), bir savaş müfrezesinde bize görev verdi ve sabah-akşam Mü’minûn sûresinin 115-118. âyetlerini okumamızı bize emretti. Biz bu âyet-i kerîmeyi okuduk da ganimet elde ettik ve selâmet bulduk.”
Mümin Suresi Faziletleri Nelerdir?
Sevgili takipçim. Hemen herkesin bildiği üzere Kur’an-ı Kerim okumak başlı başına bir şifadır. Ayrıca Kur’an-ı Kerim içerisinde yer alan her surenin okunmasının farklı bir fazileti bulunur.
Kuran surelerinin faydalarının olduğuna hadislerden de ulaşmak mümkündür.
Bu aşamada birçok örnek vermek de mümkündür. Yazımız içerisinde bu örnekleri de bulabilirsiniz.
- Yolculuğa çıkacak olan bir kişi, Mümin Suresini ve özellikle 26. Ayetini okumalıdır. Okursa yolculuğunun kazasız belasız bir şekilde tamamlanacağına inanılır.
- Kişinin kazalardan, belalardan korunması için Mümkün Süresini okuması önerilir. Her türlü kötülükten korunmak, Allah’a sığınmak için okunmaktadır. Bunun için de özellikle 93. Ve 94. Ayetlerin okunması önerilmiştir.
- Kişi Mümin Suresini yedi gün boyunca olacak şekilde yedişer defa okursa her türlü cilt hastalıklarından korunur. Yaşadığı hastalığa karşı şifa bulur. “Nefsim kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki! Bir kimse, yakînen inanarak, Mü’minûn sûresinin 115. âyetinden sonuna kadar olan âyet-i celîleleri, bir dağ üzerine okumuş olsaydı, dağ yerinden oynardı.” buyrulmuştur.
- Bir kişi Mümkün suresini düzenli olarak okursa kişinin imanı güçlenir, takva sahibi olan birine dönüşür.
- Buhranlı bir zamandaysanız ve kendinizi kötü hissediyorsanız Mümin Suresini okumalısınız. Mümin Suresinin okunması kişinin ruhunun feraha ermesi noktasında bir hayli önemlidir.
- Hayvanların sayısının arttırılması ve bereketlenmesi için de Mümin Suresinin etkili olduğuna inanılmaktadır. Mümin Suresinin 79. İle 81. Ayetleri arasının bir kâğıda yazılması istenir. Kâğıdı bir suyun içerisinde beklettikten sonra o suyun hayvanlara içerilmesi gerekir.
Mümin Suresi Arapça Okunuşu
Sevgili takipçim… Mümin Suresinin Arapça okunuşuna yazımız içerisinde yer verdik. Mümin Suresi Arapça okunuşu sesli dinlerken takip edebilirsiniz. Ezberlemek, not almak için kullanabilirsiniz. Ayet numaraları üzerinden ayetleri ayrı ayrı not edebilir ve faziletlerinden de yararlanabilirsiniz.
“Bismillahir rahmanir rahim.
- Ha mim.
- Tenzilul kitabi minallahil azizil alim.
- Gafiriz zenbi ve kabilit tevbi şedidil ikabi zit tavl, la ilahe illa huve, ileyhil masir.
- Ma yucadilu fi ayatillahi illellezine keferu fe la yagrurke tekallubuhum fil bilad.
- Kezzebet kablehum kavmu nuhın vel ahzabu min ba’dıhım ve hemmet kullu ummetin bi resulihim li ye’huzuhu ve cadelu bil batılı li yudhıdu bihil hakka fe ehaztuhum, fe keyfe kane ıkab.
- Ve kezalike hakkat kelimetu rabbike alellezine keferu ennehum ashabun nar.
- Ellezine yahmilunel arşa ve men havlehu yusebbihune bi hamdi rabbihim ve yu’minune bihi ve yestagfirune lillezine amenu, rabbena vesi’te kulle şey’in rahmeten ve ilmen fagfir lillezine tabu vettebeu sebileke vekıhim azabel cahim.
- Rabbena ve edhilhum cennati adninilleti vaadtehum ve men salaha min abaihim ve ezvacihim ve zurriyyatihim inneke entel azizul hakim.
- Vekıhimus seyyiat, ve men tekıs seyyiati yevme izin fe kad rahimteh ve zalike huvel fevzul azim.
- İnnellezine keferu yunadevne le maktullahi ekberu min maktikum enfusekum iz tud’avne ilel imani fe tekfurun.
- Kalu rabbena emettenesneteyni ve ahyeytenesneteyni fa’terefna bi zunubina fe hel ila hurucin min sebil.
- Zalikum bi ennehu iza duiyallahu vahdehu kefertum, ve in yuşrek bihi tu’minu, fel hukmu lillahil aliyyil kebir.
- Huvellezi yurikum ayatihi ve yunezzilu lekum mines semai rızka, ve ma yetezekkeru illa men yunib.
- Fed’ullahe muhlisine lehud dine ve lev kerihel kafirun.
- Refiud derecati zul arş, yulkır ruha min emrihi ala men yeşau min ıbadihi li yunzire yevmet telak.
- Yevme hum barizun la yahfa alallahi min hum şey’un, li menil mulkul yevm, lillahil vahidil kahhar.
- El yevme tucza kullu nefsin bima kesebet, la zulmel yevm, innallahe seriul hisab.
- Ve enzirhum yevmel azifeti izil kulubu ledel hanaciri kazımin, ma liz zalimine min hamimin ve la şefiin yutau.
- Ya’lemu hainetel a’yuni ve ma tuhfis sudur.
- Vallahu yakdi bil hakk, vellezine yed’une min dunihi la yakdune bi şey’in, innallahe huves semiul basir.
- E ve lem yesiru fil ardı fe yenzuru keyfe kane akibetullezine kanu min kablihim, kanu hum eşedde min hum kuvveten ve asaran fil ardı fe ehazehumullahu bi zunubihim ve ma kane lehum minallahi min vak.
- Zalike bi ennehum kanet te’tihim rusuluhum bil beyyinati fe keferu fe ehazehumullah, innehu kaviyyun şedidul ikab.
- Ve lekad erselna musa bi ayatina ve sultanin mubin.
- İla fir’avne ve hamane ve karune fe kalu sahirun kezzab.
- Fe lemma caehum bil hakkı min indina kaluktulu ebnaellezine amenu meahu vestahyu nisaehum, ve ma keydul kafirine illa fi dalal.
- Ve kale fir’avnu zeruni aktul musa vel yed’u rabbeh, inni ehafu en yubeddile dinekum ev en yuzhire fil ardıl fesad.
- Ve kale musa inni uztu bi rabbi ve rabbikum min kulli mutekebbirin la yu’minu bi yevmil hisab.
- Ve kale raculun mu’minun min ali fir’avne yektumu imanehu e taktulune raculen en yekule rabbiyallahu ve kad caekum bil beyyinati min rabbikum, ve in yeku kaziben fe aleyhi kezibuh, ve in yeku sadikan yusibkum ba’dullezi yeidukum, innallahe la yehdi men huve musrifun kezzab.
- Ya kavmi lekumul mulkul yevme zahirine fil ardı fe men yensuruna min be’sillahi in caena, kale fir’avnu ma urikum illa ma era ve ma ehdikum illa sebiler reşad.
- Ve kalellezi amene ya kavmi inni ehafu aleykum misle yevmil ahzab.
- Misle de’bi kavmi nuhın ve adin ve semude vellezine min ba’dihim, ve mallahu yuridu zulmen lil ibad.
- Ve ya kavmi inni ehafu aleykum yevmet tenad.
- Yevme tuvellune mudbirin, ma lekum minallahi min asım ve men yudlilillahu fe ma lehu min had.
- Ve lekad caekum yusufu min kablu bil beyyinati fe ma ziltum fi şekkin mimma caekum bih, hatta iza heleke kultum len yeb’asallahu min ba’dihi resula, kezalike yudıllullahu men huve musrifun murtab.
- Ellezine yucadilune fi ayatillahi bi gayri sultanin etahum, kebure makten indallahi ve indellezine amenu, kezalike yatbaullahu ala kulli kalbi mutekebbirin cebbar.
- Ve kale fir’avnu ya hamanubni li sarhan lealli eblugul esbab.
- Esbabes semavati fe attalia ila ilahi musa ve inni le ezunnuhu kaziba, ve kezalike zuyyine li fir’avne suu amelihi ve sudde anis sebil, ve ma keydu fir’avne illa fi tebab.
- Ve kalellezi amene ya kavmittebiuni ehdikum sebiler reşad.
- Ya kavmi innema hazihil hayatud dunya metaun ve innel ahirete hiye darul karar.
- Men amile seyyieten fe la yucza illa misleha, ve men amile salihan min zekerin ev unsa ve huve mu’minun fe ulaike yedhulunel cennete yurzekune fiha bi gayri hisab.
- Ve ya kavmi ma li ed’ukum ilen necati ve ted’uneni ilen nar.
- Ted’uneni li ekfure billahi ve uşrike bihi ma leyse li bihi ilmun ve ene ed’ukum ilel azizil gaffar.
- La cereme ennema ted’uneni ileyhi leyse lehu da’vetun fid dunya ve la fil ahireti ve enne mereddena ilallahi ve ennel musrifine hum ashabun nar.
- Fe se tezkurune ma ekulu lekum, ve ufevvidu emri ilallah, innallahe basirun bil ibad.
- Fe vekahullahu seyyiati ma mekeru ve haka bi ali fir’avne suul azab.
- En naru yu’radune aleyha guduvven ve aşiyya ve yevme tekumus saah, edhılu ale firavne eşeddel azab.
- Ve iz yetehaccune fin nari fe yekulud duafau lillezinestekberu inna kunna lekum tebean fe hel entum mugnune anna nasiben minen nar.
- Kalellezi nestekberu inna kullun fiha innallahe kad hakeme beynel ibad.
- Ve kalellezine fin nari li hazeneti cehennemed’u rabbekum yuhaffif anna yevmen minel azab.
- Kalu e ve lem teku te’tikum rusulukum bil beyyinat, kalu bela, kalu fed’u, ve ma duaul kafirine illa fi dalal.
- İnna le nensuru rusulena vellezine amenu fil hayatid dunya ve yevme yekumul eşhad.
- Yevme la yenfeuz zalimine ma’ziretuhum ve lehumulla’netu ve lehum suud dar.
- Ve lekad ateyna musel huda ve evresna beni israilel kitab.
- Huden ve zikra li ulil elbab.
- Fasbir inne va’dallahi hakkun vestagfir li zenbike ve sebbih bi hamdi rabbike bil aşiyyi vel ibkar.
- İnnellezine yucadilune fi ayatillahi bi gayri sultanin etahum in fi sudurihim illa kibrun ma hum bi baligih, festeiz billah, innehu huves semiul basir.
- Le halkus semavati vel ardı ekberu min halkın nasi ve lakinne ekseren nasi la ya’lemun.
- Ve ma yestevil a’ma vel basiru vellezine amenu ve amilus salihati ve lel musiu, kalilen ma tetezekkerun.
- İnnes saate le atiyetun la reybe fiha ve lakinne ekseren nasi la yu’minun.
- Ve kale rabbukumud’uni estecib lekum, innellezine yestekbirune an ibadeti se yedhulune cehenneme dahırin.
- Allahullezi ceale lekumul leyle li teskunu fihi ven nehare mubsıra, innallahe le zu fadlin alen nasi ve lakinne ekseren nasi la yeşkurun.
- Zalikumullahu rabbukum haliku kulli şey’in la ilahe illa huve fe enna tu’fekun.
- Kezalike yu’fekullezine kanu bi ayatillahi yechadun.
- Allahullezi ceale lekumul arda kararen ves semae binaen ve savverekum fe ahsene suverekum ve razakakum minet tayyibat, zalikumullahu rabbukum, fe tebarekallahu rabbul alemin.
- Huvel hayyu la ilahe illa huve fed’uhu muhlisine lehud din, el hamdu lillahi rabbil alemin.
- Kul inni nuhitu en a’budellezine ted’une min dunillahi lemma caeniyel beyyinatu min rabbi ve umirtu en uslime li rabbil alemin.
- Huvellezi halakakum min turabin summe min nutfetin summe min alakatin summe yuhricukum tıflen summe li teblugu eşuddekum summe li tekunu şuyuha, ve minkum men yuteveffa min kablu ve li teblugu ecelen musemmen ve leallekum ta’kılun.
- Huvellezi yuhyi ve yumit, fe iza kada emren fe innema yekulu lehu kun fe yekun.
- E lem tere ilellezine yucadilune fi ayatillah, enna yusrafun.
- Ellezine kezzebu bil kitabi ve bima erselna bihi rusulena, fe sevfe ya’lemun.
- İzil aglalu fi a’nakıhim ves selasil, yushabun.
- Fil hamimi summe fin nari yuscerun.
- Summe kile lehum eyne ma kuntum tuşrikun.
- Min dunillah, kalu dallu anna bel lem nekun ned’u min kablu şey’a, kezalike yudıllullahul kafirin.
- Zalikum bima kuntum tefrehune fil ardı bi gayril hakkı ve bima kuntum temrehun.
- Udhulu ebvabe cehenneme halidine fiha, fe bi’se mesvel mutekebbirin.
- Fasbir inne va’dallahi hakk, fe imma nuriyenneke ba’dallezi neıduhum ev neteveffeyenneke fe ileyna yurceun.
- Ve lekad erselna rusulen min kablike minhum men kasasna aleyke ve minhum men lem naksus aleyk, ve ma kane li resulin en ye’tiye bi ayetin illa bi iznillah, fe iza cae emrullahi kudıye bil hakkı ve hasire hunalikel mubtılun.
- Allahullezi ceale lekumul en’ame li terkebu minha ve minha te’kulun.
- Ve lekum fiha menafiu ve li teblugu aleyha haceten fi sudurikum ve aleyha ve alel fulki tuhmelun.
- Ve yurikum ayatihi fe eyye ayatillahi tunkirun.
- E fe lem yesiru fil ardı fe yenzuru keyfe kane akıbetullezine min kablihim, kanu eksere minhum ve eşedde kuvveten ve asaren fil ardı fema agna anhum ma kanu yeksibun.
- Fe lemma caethum rusuluhum bil beyyinati ferihu bima indehum minel ilmi ve haka bihim ma kanu bihi yestehziun.
- Fe lemma reev be’sena kalu amenna billahi vahdehu ve keferna bima kunna bihi muşrikin.
- Fe lem yeku yenfeuhum imanuhum lemma reev be’sena, sunnetallahilleti kad halet fi ibadih, ve hasire hunalikel kafirun.”
Mümin Suresi Türkçe Anlamı Nedir?
Mümin Suresinin Türkçe anlamı çokça merak ediliyor. İnsanlar Arapça okunuşunu sıklıkla okudukları surenin anlamını da merak ediyorlar.
Sizler de yazımız içerisine eklediğimiz Mümin Suresi Türkçe Mealini okuyabilirsiniz. İçerisindeki anlam ve sırrı öğrenebilirsiniz.
Aynı zamanda Mümin Suresini ezberleyene dek Türkçe okunuşunu tekrarlamanızda da bir sakınca yoktur.
“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
- Ha, Mim.
- Bu kitabın indirilişi, O çok güçlü, herşeyi bilen Allah’tandır.
- O günahkârları bağışlayan, tövbeyi kabul eden, cezalandırması şiddetli, bol lütuf sahibi Allah’tan ki, O’ndan başka tapılacak yoktur. Dönüş de o’nadır.
- Allah’ın ayetleri hakkında yalnızca nankörlük eden kâfirler mücadele eder. Şimdi onların memleketler içinde dönüp dolaşmaları seni aldatmasın!
- Onlardan önce Nuh kavmi, arkalarından da çeşitli gruplar yalanlamışlardı ve her ümmet kendi peygamberlerini yakalamaya kalkıştı. Onlar, hakkı batıl ile yok etmek için boşuna mücadele ettiler de Ben, onları tuttum alıverdim. (Bak) o vakit nasıl oldu cezalandırmam?
- Ve işte o nankörlük eden kâfirlere, Rabbinin onların nara (cehennemde) yanacaklarına dair sözü öyle gerçekleşti.
- Arşı taşıyanlar ve onun çevresindekiler Rablerini hamt ile teşbih ederler, O’na iman ederler ve iman etmiş olanlar için şöyle bağışlanma dilerler: “Ey Rabbimiz, senin rahmet ve ilmin her şeye geniş (her şeyi kuşatmıştır). Hemen o tövbe edip yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru!
- Ey Rabbimiz, onları o kendilerine vaat buyurduğun Adn cennetlerine koy; atalarından, eşlerinden ve soylarından dürüst olanları da. Şüphesiz Sen, güçlüsün, hikmet sahibisin Sen!
- Onları fenalıklardan koru! Sen, her kimi fenalıklardan korursan, o gün onu gerçekten rahmetinle yarlıgamışındır (bağışlamışsındır). İşte asıl büyük kurtuluş da budur!”
- O küfredenlere muhakkak şöyle bağırılacaktır: “Kesinlikle Allah’ın gazabı, sizin kendinize karşı olan gazabınızdan daha büyüktür. Çünkü siz imana davet ediliyordunuz da küfrediyordunuz.”
- Diyecekler ki: “Ey Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün, iki kere de dirilttin, şimdi günahlarımızı anladık; acaba çıkmanın bir yolu var mı?”
- Bunun sebebi şudur ki, “Siz tek Allah’a çağırıldığınız zaman inkâr ettiniz, O’na ortak koşulduğunda da inanıyordunuz, işte hüküm O ulu, O büyük Allah’ındır.”
- Size ayetlerini gösteren, sizin için gökten bir rızık indiren O’dur. Fakat ancak gönül veren anlar.
- O halde sizler, dini kendisi için halis kılarak (dininde samimi olarak) hep Allah’a ibadet edin; isterse kâfirler hoşlanmasınlar.
- O dereceleri yüksek Arş’ın sahibi (Allah), buluşma gününün dehşetini haber vermek için kullarından dilediğine emrinde ruh (melek) indirip vahy veriyor.
- Onların (mezarlarından) meydana fırlayacakları gün, kendilerinin yapmış olduğu hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz. “Bugün mülk kimindir?” (buyurulur). “Bir olan, herşeyi kudreti altında tutan Allah’ındır.” (denir).
- Bugün herkese kazandığının karşılığı verilecektir. Zulüm yok bugün. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.
- Bir de o yaklaşan felaket gününü onlara haber ver ki, o zaman yürekleri gırtlaklara dayanmış yutkunur da yutkunurlar. Zalimler için ne ısınacak bir hısım (ne sıcak bir yakın) vardır, ne de sözü dinlenecek bir şefaatçi!
- Gözlerin hain bakışını da bilir, gönüllerin gizlediğini de.
- Allah, hakkı yerine getirir. Onların O’ndan başka yalvardıkları ise, hiçbir şeyi yerine getiremezler. Çünkü Allah’tır hakkıyla işiten, gören.
- Yeryüzünde bir dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonunun ne olduğuna bir bakmadılar mı? Onlar gerek kuvvet, gerekse yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha çetindiler; öyle iken Allah, onları günahları yüzünden tutup alıverdi ve kendilerini Allah’a karşı bir koruyan bulunmadı.
- O şundandı: Onlara peygamberleri mucizelerle geliyorlardı, fakat onlar inkâr ettiler. Allah da tuttu kendilerini alıverdi; çünkü O’nun kuvveti çok, cezası çetindir.
- Andolsun ki, Musa’yı ayetlerimizle ve açık bir delil ile gönderdik,
- Firavuna, Haman’a ve Karun’a; onlar dediler ki: “Bu bir sihirbaz, bir yalancı.”
- Bunun üzerine kendilerine tarafımızdan gerçeği getirince de: “Onunla beraber iman etmiş olanların oğullarını öldürün, kadınlarını diri bırakın!” dediler. Kâfirlerin düzeni (tuzağı) hep dalal (sapkınlık) içindedir.
- Bir de Firavun: “Bırakın beni, öldüreyim Musa’ yı da o, Rabbine dua etsin! Çünkü ben, onun dininizi değiştirmesinden veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmasından korkuyorum.” dedi.
- Musa da: “Muhakkak ben, hesap gününe inanmayan her ululuk taslayandan Rabbime ve Rabbinize sığındım!” dedi.
- Firavun ailesinden -imanını saklayan- mümin bir adam: “Bir adamı “Rabbim Allah’tır” diyor diye öldürecek misiniz? Oysa o, size Rabbinizden açık delillerle gelmiştir. Hem o bir yalancı ise, çok sürmez yalanı boynuna geçer; fakat doğru ise size yaptığı tehditlerin bir kısmı olsun başınıza gelir. Şüphe yok ki, Allah, aşırı giden bir yalancıyı doğru yola çıkarmaz.
- Ey kavmim, bugün mülk sizindir, bu yerde yüze çıkmış (üstün) bulunuyorsunuz; fakat Allah’ın hışmı başımıza gelirse bizi ondan kim kurtarabilir?” dedi. Firavun: “Ben size yalnızca görüşümü söylüyorum ve ben size ancak doğru yolu gösteriyorum.” dedi.
- O iman etmiş olan kişi: “Ey kavmim, doğrusu ben sizin hakkınızda Ahzabın (eski topluluklar) günleri gibi bir günden korkuyorum.
- Nuh kavmi’nin, Ad’ın, Semüd’un ve daha sonrakilerin maceraları gibisinden. Allah, kullarına haksızlık etmek istemez.
- Ve ey kavmim, ben sizin için o çağrışma gününden korkuyorum.
- O arkanızı dönüp gideceğiniz günden. Sizi Allah’tan koruyacak da yoktur. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık onu doğru yola iletecek biri yoktur!” dedi.
- Bundan önce size apaçık delillerle Yusuf gelmişti. O zaman da onun size getirdiği gerçekte şüphe edip durmuştunuz. Nihayet vefat ettiğinde de: “Bundan sonra Allah asla peygamber göndermez!” dediniz. İşte aşırı şüpheci olanları Allah böyle şaşırtır.
- Onlar ki, kendilerine gelmiş bir delil olmaksızın Allah’ın ayetleri hakkında mücadele ederler. Allah katında ve imanı olanların yanında kin beslenmesi için ne büyük huy! İşte Allah, her zorba, böbürlenen kimsenin kalbini öyle bir tabiat ile mühürler.
- Firavun da: “Ey Haman, bana bir kule yap, belki ben erişirim o yollara.
- Göklerin yollarına da Musa’nın Tanrı’sına muttali olurum ve kesinlikle ben onu yalancı sanıyorum.” dedi. İşte bu şekilde Firavuna kötü ameli güzel gösterildi de yoldan çıkarıldı. Firavun ‘un düzeni hep hüsrandadır (çıkmazdadır).
- O iman eden kişi ise: “Ey kavmim, gelin arkamdan size Reşat yolunu (murada erdirecek yolu) göstereyim.
- Ey kavmim, bu dünya hayatı, ancak bir kazançtan ibarettir, ahiret ise durulacak yurttur.
- Her kim bir kötülük yaparsa, ona onun gibi kötülükten başka karşılık olmaz. Gerek erkek gerek dişi her kim de Mü’min olarak iyi bir iş işlerse, işte onlar cennete girerler, orada kendilerine hesapsız rızık verilir.
- Hem ey kavmim, neden ben sizi kurtuluşa davet ederken siz beni ateşe davet ediyorsunuz?
- Siz beni, Allah’ı inkâr etmeye ve bence hiç ilimde yeri olmayan şeyleri O’na ortak koşmaya davet ediyorsunuz; ben ise sizi o çok güçlü, çok bağışlayıcıya davet ediyorum.
- Şu asla inkâr edilemez ki, gerçekte sizin beni davet ettiğinizin ne dünyada ne de ahirette bir davet hakkı yoktur, hepimizin varacağı Allah’tır ve bütün haddi aşanlar nara (cehennemde) yanacaktır.
- Siz benim söylediklerimi sonra anlayacaksınız. Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Muhakkak Allah, kullarını görür, gözetir.” dedi.
- Onun için Allah, onu onların kurdukları tuzağın fenalıklarından korudu ve Firavun ’un ailesini o kötü azap kuşattı.
- Ateş; onlar, sabah akşam ona karşı sunulur dururlar. Kıyamet kopacağı gün de: “Tıkın Firavun ailesini en şiddetli azaba!” (denilir).
- Ve hele ateş içinde birbirlerini protesto ederlerken zayıf olanlar büyüklük taslayanlara: “Hani bizler sizin yönettikleriniz idik. Şimdi siz bizden bir ateş nöbetini savabiliyor musunuz?” diyeceklerdir.
- Büyüklük taslayanlar ise şöyle diyecekler: “Evet, hepimiz onun içindeyiz, çünkü Allah kulları arasında hükmünü verdi.”
- Ateştekiler cehennem bekçilerine derler ki: “Rabbinize dua edin de bir gün (olsun) azabımızı bir; hafifletsin!”
- Bekçiler: “Ya size peygamberleriniz mucizelerle gelmiyorlar mıydı ki?” derler. Onlar: ” Evet.” derler. Bekçiler: “Öyle ise kendiniz dua edin.” derler. Kâfirlerin duası ise hep çıkmazdadır.
- Elbette Biz peygamberlerimize ve iman edenlere hem dünya hayatında, hem de şahitlerin dikileceği günde yardım edeceğiz.
- O gün ki, zalimlere, özür dilemeleri fayda vermez. Onlara lanet vardır ve onlara yurdun kötüsü (cehennem) vardır.
- Andolsun ki, Biz Musa’ya o hidayeti verdik ve İsrail oğullarına o kitabı miras kıldık,
- Aklıselim sahiplerine bir yol gösterici ve bir ihtar olmak üzere.
- O halde sabret, çünkü Allah’ın va’di haktır; günahının bağışlanmasını dile ve akşam sabah Rabbini hamd ile teşbih et!
- Çünkü kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın Allah’ın ayetleri hakkında mücadele edenlerin göğüslerinde, sadece yetişemeyecekleri bir kibir vardır. Sen hemen Allah’a sığın çünkü işiten o’dur, gören O!
- Elbette göklerin ve yerin yaratılması o insanların yaratılmasından daha büyüktür. Fakat insanların çoğu bilmezler.
- Kör ile gören bir olmaz, iman edip iyi iyi işler yapan kimselerle kötülük yapan da (bir değildir). Siz pek az düşünüyorsunuz!
- Herhalde o saat (kıyamet) muhakkak gelecektir, onda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu inanmazlar.
- Oysa Rabbiniz: “Bana yalvarın ki, size karşılık vereyim; çünkü Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler, yarın hor, hakir cehenneme gireceklerdir.” buyurdu.
- Allah O’dur ki, içinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi yarattı, göz açıcı olarak da gündüzü. Doğrusu Allah, insanlara karşı bir lütuf sahibidir. Fakat insanların çoğu şükretmezler.
- İşte Allah’tır Rabbiniz, her şeyi yaratan O’ndan başka hiçbir tanrı yoktur; o halde nasıl çevrilirsiniz?
- İşte Allah ayetlerini inkâr edenler öyle çevriliyorlar.
- Allah O’dur ki, sizin için yeri bir karargâh, göğü de bir bina yaptı, size şekil verdi, sonra da şekillerinizi güzelleştirdi ve hoş nimetlerden size rızık verdi, işte o Allah’tır Rabbiniz! Ne yücedir O âlemlerin Rabbi olan Allah!
- Gerçek hayat sahibi ancak O’dur, O’ndan başka tapılacak yoktur. Onun için dini halis kılarak O’na, hep O’na yalvarın! Hamd o âlemlerin Rabbi olan Allah’ın.
- De ki: “Bana Rabbimden açık deliller geldiği zaman, ben o sizin Allah’tan başka yalvardıklarınıza ibadet etmekten kesinlikle men’edildim ve O âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum.”
- O’dur sizi (önce) bir topraktan yaratan sonra bir nutfeden (bir damla sudan), sonra bir yapışkan maddeden; sonra da sizi bir bebek olarak çıkarıyor, sonra olgunluk çağına eresiniz diye büyütüyor, sonra da yaşlanasınız diye, içinizden kimi de daha önce vefat ettirilir. Belirli bir süreye eresiniz ve gerek ki aklınızı kullanasınız diye.
- O’dur hem dirilten, hem öldüren. Özetle, O bir işe karar verdiği zaman ona sadece: “Ol!” der, oluverir.
- Bakmaz mısın, o Allah’ın ayetleri hakkında mücadeleye kalkanlara, nereden döndürülüyorlar!
- Kitaba ve peygamberlerimizi gönderdiğimiz şeylere yalan diyenler artık ileride bilecekler.
- O zaman, boyunlarında tomruklar ve zincirler olduğu halde sürükleneceklerdir.
- Kaynar suda; sonra ateşte kaynatılacaklardır.
- Sonra denilecek onlara: “Nerede o ortak koştuklarınız?
- Allah’tan başkaları?” Diyecekler ki: “Onlar bizden uzaklaşıp gittiler. Daha doğrusu biz bundan önce bir şeye ibadet etmiyormuşuz!” İşte Allah kâfirleri böyle şaşkınlaştırır.
- Bunun sebebi şudur. Çünkü siz, yeryüzünde haksızlıkla seviniyordunuz ve çünkü güveniyordunuz.
- Girin cehennemin kapılarından, içlerinde ebedi kalmak üzere. Bak o kibirlenenlerin yeri, ne çirkindir!
- Onun için, sabret. Allah’ın va’di gerçektir, mutlaka olacaktır. Artık onlara yaptığımız tehdidin bir kısmını sana göstersek de veya seni kendimize alsak da onlar mutlaka döndürülüp Bize getirileceklerdir.
- Andolsun ki, Biz senin önünden nice peygamberler gönderdik; onlardan kimini sana ayıttık, kimini ayıtmadık (anlatmadık). Hiçbir peygamber, Allah’ın izni olmadan bir mucize getiremez. Allah’ın emri gelince de hak yerine getirilir ve batıl bir dava peşinde koşanlar, işte hüsrana burada düştüler.
- Allah O’dur ki, sizin için o yumuşak başlı hayvanları yaratmıştır. Onlardan binit edinesiniz diye; onlardan yersiniz de.
- Size onlardan daha birçok yararlar vardır. Ayrıca onların üzerinde sinelerinizdeki bir arzuya erişesiniz diye, hem onların üzerinde hem de gemilerin üzerinde taşınırsınız.
- Ve size ayetlerini gösterir, şimdi Allah’ın ayetlerinin hangisini inkâr edersiniz?
- Daha yeryüzünde bir gezip de bakmazlar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuştur? Onlar kendilerinden hem daha çok hem de kuvvetleri ve yeryüzündeki eserleri noktasından daha üstün idiler. Öyle iken o elde ettikleri şeyler kendilerini kurtaramadı.
- Çünkü onlara peygamberleri açık delillerle geldiği zaman, kendilerinde bulunan ilme güvendiler de alay ettikleri şey kendilerini kuşatıverdi.
- O zaman hışmımızı gördüklerinde: “Allah’ın birliğine inandık ve ona ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik!” dediler.
- Dediler ama hışmımızı gördükleri zamanki imanları kendilerine fayda verecek değildi. Allah’ın kulları hakkındaki süregelen kanunu (bu), işte hüsrana bu noktada düştü kâfirler!
Mümin Suresi Okuyan Hocalar
Mümin Suresi önemli dualardan biridir. Bu yüzden sıkça araştırılmaktadır. Birçok kişi bu konularda doğru bilgiyle buluştuğundan emin olmak istemektedir. Bunun için de doğru kişilerden destek alınması gerektiği unutulmamalıdır.
Bizler de tam bu noktada tercih edebileceğiniz en doğru kişiyiz. Çünkü Kenzül Arş Duası yapan hocalar olarak anılıyoruz.
Çalışmalarımız sırasında da danışanlarımıza bazı uyarılarda bulunuyoruz. Zira bizler, çalışmalarımızda hassas bir biçimde ilerlemeyi önemsiyoruz.
Sanılanın aksine medyum olduğunu iddia eden herkes medyum değildir. Zaten gerçek medyum sayısı oldukça az.
Bizler, medyum olarak doğuyoruz. Bu da köklerden gelen bilgilerin olması anlamına geliyor.
Kök yetenekler, kadim bilgiler ile insanlara yardımcı oluyoruz. Barındırdığımız havas ilmi, duru görü sayesinde çok daha faydalı çalışmalar yapıyoruz.
Bu noktada Mümin Suresi okurken de insanlara en doğru şekilde destek olmayı önemsiyoruz. Özellikle dua ederken doğru bir niyetle dua etmeyi, doğru zamanı dikkate alıyoruz. Danışanlarımız da bu sayede hem madde hem de maneviyat açısından daha rahat etme şansı buluyorlar.
Danışanlarımızın bazıları Mümin Suresi Okuyan hocalar tarafından kandırıldığını iddia ediyor. Çünkü sözde medyum olduğunu iddia eden kişiler, yalnızca maddi amaçlarla hareket ediyor.
Bu yüzden de kişilerin doğru bilgilendirilmesi engellenmiş oluyoruz. Bizler gerçek medyum hocalar olarak Kenzül Arş Duası yapma noktasında en doğru bilgiyi sunmayı önemsiyoruz.
Aynı zamanda sizin için Mümin Suresi okuyoruz. Bu sayede kişinin niyetini de dikkate alıyoruz. Çünkü ancak iyi niyet için yapılan dualara destek oluyoruz. İnsanlığın hayrına olacak çalışmalarla birlikte çok daha doğru adımlar atmış oluyoruz.
“Allah’a dua etmek, O’na güvenmek demektir. Dualarımız, güvenin en derin ve samimi ifadesidir.”
Mümin Suresi oldukça etkili bir suredir. Faziletlerinden yararlanmak amacıyla destek almak gereklidir. Sizler yaşamınızın huzurla dolması ve konfor için Mümin Suresini seçebilirsiniz. Mümin suresi sayesinde dininize daha yakın da hissedebilirsiniz.
Bu da dua etmenin yalnızca dünya hayatını etkilemediğini kanıtlamaktadır. Mümin suresi okuması yaparak yaşamınızın çok daha iyi bir hale bürünmesini sağlayabilirsiniz. Bizler bu konuda gerekli olan tüm hassasiyetlerle hizmet vermeye devam ediyoruz.
Sık Sorulan Sorular
- Mümin Suresi Ne İçin Okunur?Mümin Suresi kişinin her türlü kötülükten, kazadan ve beladan korunması için okunur. Allah’a sığınmak adına okunması önerilmektedir. Birçok fazileti olduğundan, kulun derde düştüğünde derman bulmasına yardımcı olmaktadır. Tesiri güçlü olan surelerden biridir.
- Mümin Suresi Neyi Anlatır?Mümin Suresinde birçok olaydan söz edilmektedir. Cennetten, Hz. Nuh’tan ve Firavundan bahsetmektedir. Genel olarak da müşriklere bir uyarı niteliği taşıdığı bilinir. Müminlerin zafere ulaşacaklarından, kötülüklerin cezaya çarptırılacaklarından bahsedilmektedir. Müslüman kişini için müjdeler vardır. Ahiret hayatı için açık bir müjdedir.
- Mümin Suresi Hangi Olay Üzerine İnmiştir?Mümin Suresi Mekke’deki ilk on üç yılın son zamanlarında indirilmiştir. İçerisinde Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve ashabının hayatlarını sürdürmesine izin verilmediği anlaşılır. Onları hicret etmeye zorlayan, hayatlarını sürmelerine izin vermeyen müşrikler için uyarıcıdır. Müşriklerin tekrardan uyarılması amacıyla gönderilmiştir.
- Mümin Suresi Kaç Sayfadır?Mümin Suresi toplamda 85 ayetten oluşmaktadır. Kur’an-ı Kerim’in 40ç suresidir ve on sayfadır. Kur’an-ı Kerim içerisinde 466. Sayfadan itibaren başlamaktadır. Yalnızca 56 ve 57. Ayetler harici Mekke döneminde indirilmiştir.
- Mümin Suresinin 115. Ayeti Ne İçin Okunur?Bir Müslüman bunalıma düştüğü zaman, sinir hastalığı olduğunda Mümin Suresini okumalıdır. Sara hastalığı tutan, cin musallatına maruz kalan kişilerin kulağına da Mümin Suresi okunmaktadır. 115. Ayet okunduğu zaman Allah’ın izni ile şifa bulmaktadır. Kişinin bu rahatsızlıkları geçmediği takdirde 21 gün olacak şekilde 21 kere okunması gerekmektedir.
- Abdestsiz Bir Şekilde Mümin Suresi Okunur mu?Mümin Suresi, Kur’an-ı Kerim içerisinde yer alan surelerden biridir. Bundan ötürü abdestsiz bir şekilde okunması mümkündür. Bir kişi Kur’an-ı Kerim’den Mümin Suresini okuyacaksa abdest almalıdır. Ancak Kur’an-ı Kerim’i elinize almadan, ezberden okumak için abdest alma zorunluluğunuz yoktur.
- Mümin Suresinde Cennete Girecek Olan Kişiler Nasıl Vurgulanmıştır?Mümin Suresinin ilk ayetlerinde cennete girecek olan kişilerden bahsedilmiştir. Bu kişilerin namaz ve zekât ibadetlerini getirine getirdiklerinden söz edilmiştir. Emanete riayet edecekleri, faydasız sözlerden ve davranışlardan sakınacakları anlatılmıştır. Aynı zamanda cennete girecek Müslümanların, iffetini korumuş kişilerden olacağı anlaşılmaktadır.
Bize Ulaşın
Mümin Suresi yazımızı beğendiyseniz ve bu konularda yardıma ihtiyacınız varsa Bakım ve Analizler sayfamıza göz atabilirsiniz. Uygun gördüğünüz Bakım Formu’nu doldurduğunuzda bakımınız yapılır ve size geri dönülür. Bakımdan sonra ise, çıkan sonuca göre manevi anlamda yardım alabilir ve sorunlarınızdan kurtulabilirsiniz.
Metafiziksel tüm alanlarda, Astroloji, Tarot gibi konular ve çeşitli büyüler hakkında sorularınıza cevap bulmak için Can Thor’a Whatsapp hattından ulaşabilirsiniz.
Astroloji ve Tarot Analizleri, Yıldızname Bakımı, Gideni Geri Getirme, Aşk Büyüsü gibi çeşitli büyüler hakkında da alanında uzman ünlü Medyum- Metafizik Uzmanı Can Thor’a Whatsapp hattından ulaşabilirsiniz.
Medyum Can Thor sayesinde hayata ve yaşama dair tüm sorunlarınızı kökten bir şekilde çözeceğinizden emin olunuz. Yılların verdiği bilgi birikimi ve Tecrübesi ile gerekli yardımı en iyi şekilde alacaksınız. İnşallah. DUALAR