Beddua etmek tüm inanışlarda ve felsefelerde ve hatta neredeyse tüm doktrinlerde yerinin ve inanışının bulunduğunu belirtmek isterim. Beddua aslında, insanın gücünün yetmediği yerde, yaratıcıya, yüksek bilince, Allah’a çözemediği ve üstesinden gelemediği durumları bir şikayet etme, bir havale etme, bir yakarma anlamı taşır.
Beddua masum olanın yakarışıdır…
medyumca.com
Beddua Etmek Günah mı?
Beddua etmenin hem islam dini açısından, hem de tüm inanışlar bakımından ele alındığında, çok ciddi anlamda yeri olduğu kabul edilmektedir. Çünkü hangi din, mezhep, inanış olursa olsun; canı haksız yere yanan bir kimsenin ağzından dökülen cümlelerin keskin bir kılıçtan farksız olduğu su götürmez bir gerçektir. Dolayısıyla beddua etmenin günah ya da sevap gibi kavramlar içine dahil edilmesi çok doğru bir tutum olmayacaktır. Çünkü dünya üzerinde gelmiş geçmiş tüm inanışlarda, bir masumun canını yakmanın bedeli olarak çok büyük bedeller ödeneceği anlatılmakta, dile getirilmektedir.
Beddua Yerine Ulaşır mı?
Beddua eden kimse, davasında haklıysa ve hiçbir hatası veya suçu olmaksızın, kendisine yapılan haksızlığı yaratıcıya şikayet etmekte özgürdür. Canı yanan bir kulun veya suçsuz, günahsız bir masumun yüce yaratıcı ile arasında perde yoktur. Öyle ki, çoğu zaman bazı bedduaların çok yakın bir tarihte yerine ulaşarak, haksızlık yapan kimseye aynı haksızlık miktarınca ulaştığı bir çok kez görülmüştür. Bundan kasıt, bedduanın yerine ulaşacağı ve ulaştığı anda derhal işleme alınacağı kesinlikle doğrudur; özellikle zarar gören bir masumsa…
Beddua Çok Çabuk Kabul Olur mu?
Beddua insanoğlunu canının yandığı anda ağzından çıkan ve can acısını yansıtan cümlelerdir. Özellikle suçsuz bir insan eğer böyle bir bedel ödemeye mahkum bırakılırsa, yaratıcının bu konuda adaleti de, hükmü de çok çabuk tecelli olacaktır. Bu nedenle, özellikle haklı olmadığımız veya haklılığımızı kesin ispat edemediğimiz durularda ağzımızdan çıkan sözlere çok dikkat etmeliyiz.
Beddua Geri Döner mi?
İşte, çok sorulan ve merak edilen sorulardan biri daha: Beddua Geri Döner mi?
Sevgili ziyaretçilerim, bedduanın zalim karşısında, masumun bir yakarışı, yaratıcıdan bir imdat beklentisi ve Yüce Allah’a kendisinin aciz kaldığı bir konuda şikayeti olduğunu belirtmiştik. Ancak, beddua eden kimse, kendisine yapılanı hak ettiyse ve ettiği beddua çok şiddetliyse; bu durumda ya beddua kabul olmaz, ya da yaratıcıya bir başka insanın kahrı için edilen beddua, eden kimseye bir şekilde ders verme amaçlı olarak zarar verebilir. Özellikle haksız yere beddua edilmemesinin önemini bu nedenle bir kez daha belirtmek isterim…